S
Enstitümüz Müdür Yardımcılarından Dr. Öğr. Üyesi Tülay TEKİN YILMAZ’ın “Edirne’de Roman Öğrenciler Öğrenilmiş Çaresizliğin İzleri” Kitabı Yayımlandı
Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitümüz Müdür Yardımcılarından Dr. Öğr. Üyesi Tülay TEKİN YILMAZ’ın doktora tez çalışması kitaplaştı.
Türkiye ve dünya Romanlarının ekonomik, kültürel ve sosyal yapılarının daha iyi anlaşılmasını sağlamayı ve Roman Dili ve Kültürü hakkında ileri araştırmalar yapmayı misyon edinen Enstütümüz; bu çalışmayla faaliyetlerine kaldığı yerden devam ediyor.
Dr. Öğr. Üyesi Tülay TEKİN YILMAZ, roman çocuklar üzerine önemli bir boşluğu dolduran çalışmasının konusu ve yoğunlaştığı temalarını ise şu şekilde ifade etmektedir:
“Bu çalışma, Roman topluluğunun en temel sorunlarından birisi olduğu düşünülen Roman çocukların eğitim süreçlerinde başarısız ve devamsız öğrenciler olmaları meselesini konu edinmiştir. Bu kapsamda söz konusu topluluğun sosyal olarak dışlanmalarının, toplumsal damgalamalara maruz kalmalarının, ekonomik ve kültürel olarak toplumun geneline göre daha az imkânlara sahip olmalarının Roman çocukların öğrencilik hayatlarını olumsuz olarak etkilediği ve onların başarısız öğrenciler olmalarına neden olduğu tartışmaları bu konunun belirlenmesinde etkili olmuştur. Çalışmaya başlarken eğitim sisteminin çocukların bilişsel, sosyal, sınıfsal pek çok farklılığını yok sayarak herkese eşit eğitim adı altında yapısallaştırılmış olan genellemeci yaklaşımının söz konusu çocukların okulla olan ilişkilerini nasıl etkilediği sorusu da çalışma konusunun olgunlaşmasına yardımcı olan bir diğer sorudur. Ayrıca Roman öğrencilerin bilişsel, duygusal ve davranışsal yapılarının okul başarısı üzerinde bir etkisinin olup olmadığı da yine çalışma kapsamında merak edilen bir diğer meseledir. Yukarıda bahsi geçen konulara duyulan merakla başlanan bu çalışmasının amacı Roman çocuklarının maruz kaldıkları pek çok olumsuz yaşam deneyiminin okul süreçlerindeki etkilerini anlamaktır. Buna ek olarak bu çocukların eğitimle olan ilişkilerine yön verecek şekilde bir algılama, hissetme, davranma ve hatta başarma ya da başarmama pratiği geliştirmelerine sebep olacağı düşünülen öğrenilmiş çaresizlik durumunun toplumsal değişkenlerini ortaya çıkarabilmektir.”